COĞRAFYA

  • 1.ÜNİTE
DOĞAL SİSTEMLER


A - ) Doğa ve İnsan Etkileşimi, Harita Dünyası




Doğa ve İnsan


İnsanların yaşamları boyunca ilişki içerisinde oldukları ve karşılıklı etkileşimde bulundukları fiziki, sosyal, ekonomik ve kültürel ortama Doğal Ortam adı verilir. Doğal ortam içerisinde yer alan, oluşumunda insanın etkisinin bulunmadığı her şeye Doğal Unsur adı verilir.
İnsanın yaşamak amacıyla bulunduğu ortama Doğal Çevre adı verilir.
Dünyanın değişik bölgelerinde yaşamlarını sürdüren insanların beslenme, barınma ve giyinme gibi temel yaşamsal faaliyetlerinin birbirine göre büyük farklılıklar gösterdiği görülür. Bu farklılığın temel nedeni doğal ortamın farklılık göstermesidir.
Doğal çevreyi oluşturan doğal ortamlar dört tanedir.

Doğal unsurların insana ve yaşamsal faaliyetlerine olan etkilerini Coğrafya bilimi inceler. Coğrafya bu incelemeyi yaparken doğal ortamla ilgilenen diğer bilimlerle ilişki halindedir.

Coğrafyanın Konusu ve Bölümleri

Yeryüzünün oluşumunu, değişimini, şekillenmesini, doğal ortamı ve bu ortamda oluşan olayların insanla olan karşılıklı etkileşimini inceleyen bilim dalına Coğrafya denir.
Coğrafyanın inceleme alanı olan doğal ortam çok geniştir. Bu geniş alan içerisinde coğrafyanın en önemli kriteri çevre ve insan arasındaki etkileşimdir.
Coğrafyanın en önemli prensibi olayların oluş nedenini, dağılışını ve bu olaylar arasındaki bağlantıyı araştırmaktır. Bu nedenler coğrafyanın ilkelerini Dağılış, Nedensellik ve Sebep – Sonuç olmak üzere üç ana başlıkta toplamak mümkündür.
Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı gibi coğrafya hem doğal bilim hem de sosyal bilim alanına dahil edilebilir. Coğrafya inceleme alanına göre ikiye ayrılır.

1- ) Genel Coğrafya

Yeryüzünün bütününde meydana gelen doğal, beşeri ve ekonomik olayların tamamını inceler.
Örneğin;
Dünyanın şekli ve hareketleri, nüfus, iklim vb.

2 - ) Yerel Coğrafya

Yeryüzünün bir bölümünde meydana gelen coğrafi olayları inceler.
Örneğin;
Asya'nın hidrolojik özellikleri, Türkiye'nin nüfus özellikleri
gibi.
Coğrafya konularını incelerken bazı bilim dallarından yararlanır. Bunlardan bazıları şunlardır.

Astronomi : Uzay bilimi
Jeoloji : Yer bilimi
Jeofizik : Dünya’nın iç yapısını inceler
Hidroloji : Sular Bilimi
Meteoroloji : Atmosfer olaylarını inceler
Kartoğrafya : Harita bilimi
Demografi : Nüfus bilimi
Antropoloji : İnsan bilimi
Etnoloji : Irk bilimi
Biyoloji : Canlılar bilimi
Litoloji : Taşlar bilimi
Pedoloji : Toprak bilimi
Fizik : Madde ve enerji ilişkisini inceler
Limnoloji : Göl Bilimi
Oceonografya : Okyanus bilimi
HARİTA
Yeryüzünün tamamının veya bir bölümünün kuş bakışı görünüşünün belli bir ölçeğe göre küçültülerek düzleme aktarılmış şeklidir.
Bir çizimin harita özelliği taşıyabilmesi için;
– Kuş bakışı görünüşü yansıtması,
– Bir ölçek dahilinde küçültülmesi,
– Bir düzleme aktarılması,
gerekir.

Haritası çizilen yerin görünüşü tam tepeden yansıtılmalı, çizim kuş bakışı yapılmaz ise şekilde bozulmalar olur ve harita özelliğini yitirip resim olur. Çizilen yerin düzleme aktarılırken kullanılan küçültme oranına ise ölçek denir.

KROKİ

Bir yerin kuş bakışı görünüşünün göz kararı (ölçeksiz) ile küçültülerek düzleme aktarılmış şeklidir.
Dünya’nın şeklinden dolayı yeryüzü şekilleri düzleme tam olarak aktarılamaz. fiekil ve boyutlarda bozulmalar görülür. Bu durumun nedeni küresel şeklin düzleme aktarılmasındaki zorluklardır.

Gerçek alan

Yeryüzündeki bir bölgenin yer şekilleri ve eğimde hesaba katılarak hesaplanmasıdır.

İzdüşüm alan

Yükselti ve eğim ortadan kaldırılarak(her yer 0 metre kabul edilerek) hesaplanan alandır.
Ülkemizde gerçek alan ile izdüşüm alan arasındaki farkın en fazla olduğu bölge Doğu Anadolu Bölgesi farkın en az olduğu bölge İç Anadolu ve Marmara’dır. (En az olduğu bölüm Konya bölümüdür.)
UYARI ! :Engebe gerçek alan ile izdüşüm alan arasındaki farkı ifade eder. Bu fark ne kadar fazla olursa çizimdeki bozulmada o derece artar.


Projeksiyon Yöntemleri

Haritalardaki bozulmaları en aza indirmek için geliştirilmiş yöntemlerdir.
1. Silindirlik Projeksiyon

Ekvator ve çevresinin çizimleri için uygun bir yöntemdir. Bozulma Ekvator’dan kutuplara doğru artar.

2. Konik Projeksiyon

Orta Kuşakta hataları en aza indirmek için uygulanan yöntemdir.

3. Düzlemsel Projeksiyon

Bu yöntemde çizimi yapılacak yere bir düzlem teğet tutularak çizim yapılır. Dar alanları detaylıca göstermek için kullanılan bir yöntemdir. Dünya yüzeyinin düzleme temas ettiği yerlerde bozulma azalır.

Harita Çizilirken Dikkat Edilecek Hususlar
  • Haritanın kullanım amacı belirlenir
  • Çizimi yapılan yerin enlem ve boylamları belirlenir
  • Amaca uygun başlık konur
  • Ölçek belirlenir
  • Yön oku konulur
  • Çizimde kullanılacak şekil ve semboller (Lejand) belirlenir.

Ölçek

Haritalardaki küçültme oranına ölçek denir. Ölçek kesir ve çizik olmak üzere 2’ye ayrılır.

1 - ) Kesir ölçek
Küçültme oranı kesirle ifade edilir. Kesir ölçekte pay daima 1 olur. Paydadaki sayı küçültme oranını ifade eder.
1 / 300.000 1 / 750.000 gibi
Ölçek paydasıyla ölçek arasında ters orantı vardır. Ölçek paydası büyüdükçe ölçek küçülür.

2 - )Çizgi (Grafik) ölçek
Harita üzerindeki uzunluğun gerçekte ne kadarlık bir uzunluğa eşit olduğunu bir doğru üzerinde gösteren ölçektir.
UYARI 1 ! : Bütün haritalardan yararlanarak;
  • Konum belirlenir.
  • Yön bulunur.
  • Yerel saat hesaplamaları yapılır.
  • Uzunluk ve alan hesaplamaları yapılır.
UYARI 2 ! : Sadece fiziki haritalarda yer şekilleri gösterilir, eğim hesaplanabilir ve profil çıkarılabilir.

Ölçeklerin Karşılaştırılması




Haritalarda Uzunluk ve Alan Hesaplamaları

Uzunluk ve alan hesaplamalarında şekilde verilen üçgen yardımıyla hesaplamalar yapılabilir. Formülleri ezberlemek yerine daha kolay olan üçgen kullanılarak hesaplamaların yapılması kolaylık sağlar. Üçgen formülleri kullanırken bilinecek olan olay kısaca şöyledir; Verilen değerler altlı üstlü ise bölme işlemi Verilen değerler yan yana ise çarpma işlemi yapılır.



Harita Uzunluğunun Hesaplanması


Ölçeğin Hesaplanması



Alan hesaplamaları



Harita Alanının Hesaplanması

Ölçeğin Hesaplanması


B - ) Dünyanın Şekli ve Boyutları

Dünyanın Şekli ve Boyutları

Dünyanın şekli küreye benzemekle birlikte tam küre değildir. Ekvator çevresi şişkin, kutuplar çevresi basık olan özel şekline Geoid denir.
Dünya'nın geoid şekil almasında;
  • Kendi çevresinde dönerek soğuyup katılaşması etkili olmuştur.

Dünya’nın Şeklinin Sonuçları

Ekvatordan kutuplara gidildikçe Güneş ışınlarının düşme açısı küçülür. Bunun sonucunda;

  • Sıcaklık Ekvatordan kutuplara doğru azalır.
1. Güneş ışınlarının tutulması Ekvator’dan kutuplara gidildikçe artar.

  • Cisimlerin gölge boyu Ekvator’dan kutuplara doğru uzar.
  • Denizlerdeki buharlaşmaya bağlı oluşan tuzluluk kutuplara gidildikçe azalır.
  • Dağlardaki kalıcı kar (toktağan kar) sınırı kutuplara gidildikçe deniz seviyesine yaklaşır.
  • Nüfus ve yerleşme üst sınırı kutuplara gidildikçe deniz seviyesine yaklaşır.
2. İki meridyen arası mesafe kutuplara gidildikçe daralır.

3. Paralellerin çevre uzunlukları kutuplara doğru gidildikçe azalır.
4. Dünya’nın ekseni etrafındaki çizgisel dönüş hızı ekvatordan kutuplara gidildikçe azalır.


  • Ekvatordan kutuplara gidildikçe çizgisel hıza bağlı olarak gurub ve tan süreleri uzar.
Tan : Güneşin doğmadan önceki hali.
Gurub : Güneşin batış anı.

5. Ekvatordan kutuplara gidildikçe gece-gündüz süreleri arasındaki fark artar.
6. Aynı anda Dünyanın bir yüzü aydınlık diğer yüzü ise karanlıktır.
7. Kuzey yarım küre’de kutba gidildikçe Kutup Yıldızının görünüm açısı büyür.
Not:Kutup yıldızının görünüm açısı kuzey yarım kürede bulunan enlemin numarasını verir.

8. Küresel yüzeyi düzleme aktarırken şekil ve boyutları bozulur. Bu nedenle hatasız haritaları çizilemez.
9. Yerden yükseldikçe görülen alan genişler.






Dünya’nın Geoid Şeklinin Kanıtları

1. Ekvatorun yarıçapı, kutuplar yarıçapından daha uzundur.

















2. Ekvatorun çevre uzunluğu kutupların çevre uzunluğundan daha fazladır.






















3. Dünya’da merkeze yakınlıktan dolayı yerçekim gücü ekvatordan kutuplara gidildikçe artar.













4. 45° paralelinin yerine 60° paraleli Ekvatorun yarısı kadardır.


















Dünyamızın Çizgileri

Herhangi bir noktanın Dünya üzerinde bulunduğu yere Coğrafi konum denir. Yani coğrafi konum bir yerin adresidir. Coğrafi konum matematik ve özel konum olarak 2’ye ayrılır.

1 )  Matematik Konum

Bir yerin başlangıç paraleli olan Ekvatora ve başlangıç meridyeni olan Greenwiche uzaklığına matematik konum denir. Matematik konumun belirlenmesinde Paralel ve Meridyen dairelerinden yararlanılır.

Enlem

Dünya üzerindeki bir yerin Ekvatora olan uzaklığının derece (°), dakika (ı) saniye (ıı) cinsinden olan değerine denir.

Örneğin;











Paralel

Ekvatora paralel olarak çizildiği düşünülen hayali çemberlerdir.













Paralellerin özellikleri

  • Başlangıç paraleli ve en geniş paralel dairesi Ekvator'dur.
  • Ekvatordan kutuplara gidildikçe paralellerin çevreleri kısalır.
Uyarı:Bu özelliğin nedeni Dünyanın küresel şekle sahip olmasıdır.

  • 90 tanesi güney 90 tanesi Kuzey yarım kürede olmak üzere toplam 180 tanedir.
  • Paraleller arasındaki uzaklık her yerde 111 kilometredir.












  • Tam çemberlerdir
  • Doğu batı yönünde uzanırlar.
  • Meridyenleri dik keserler.
  • Kutuplara doğru numaraları (dereceleri) büyür.
  • Paralellerin arasındaki uzaklıktan yararlanarak çeşitli hesaplamalar yapılabilir.

  • Bazı paralel dairelerinin özel adları vardır;













  • Ekvatorla dönenceler arasındaki enlemlere alçak enlemler,
  • Dönencelerle kutup daireleri arasındaki enlemlere orta enlemler,
  • kutup daireleriyle kutup noktaları arasındaki enlemlere ise yüksek enlemler adı verilir.














UYARI : Kuzey – Güney doğrultusunda geniş alanlar kaplayan (enlem farkı fazla olan) bölgelerde iklim çeşitliliği, bitki örtüsü çeşitliliği, yetiştirilen ürün çeşitlilikleri fazla olur. Doğu – batı yönünde geniş olan bölgelerde ise yerel saat farkları fazla olur ve birden fazla ortak saat kullanılır.






Enlemin Etkileri

  • Güneş ışınlarının düşme açısını etkiler. Buna bağlı olarak Güneşin düşme açısı ekvatordan kutuplara gidildikçe küçülür.





UYARI :Güneşin düşme açısı Dünyanın günlük hareketine, yıllık harekete, eğim ve bakı durumuna göre de değişir.























  • Enlem deniz suyu sıcaklıklarını ve buharlaşmayı etkileyerek deniz suyu tuzluluğunu da etkiler.














Sıcaklığın ekvatordan kutuplara doğru azalması kalıcı kar sınırını ekvatordan kutuplara doğru azaltır. Ekvatoral bölgelerde 4500 – 5000 m’de başlayan kalıcı kar sınırı orta kuşakta 2000 – 2500 m’de kutup kuşağında ise 0 m’den itibaren başlar.















Hiç yorum yok:

Türk,Öğün,Çalış,Güven

Arama sonuçları